Limak, Sabih Gökçen Havalimanı’nı uçuracak

Tercüman
 - 
30.04.2008
Limak Yatırım CEO’su Murat Dedeoğlu yarın devralacakları Sabiha Gökçen Havalimanı’nın işletmesi ile ilgili olarak, "30 ay gibi bir sürede burayı İstanbul’un yeni havalimanı üssü haline getirmeyi planlıyoruz" dedi

SABİHA Gökçen Uluslararası Havalimanı?nın işletilmesi ve yeni dış hatlar terminal binası ihalesini kazanan Limak-GMR-MAHB ortak girişim grubu, yeni projeler için kolları sıvadı. Mevcut ve inşa edilecek terminaller ile diğer tesislerin işletilmesinin yanı sıra İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı Yatırım Yapım ve İşletme AŞ, benzerlerinden farklı olarak Türkiye’de ilk kez, yer hizmetlerinin işletilmesini, kargo operasyonlarını ve uçak yakıt ikmal operasyonlarını da aynı süre boyunca gerçekleştirecek. Limak Yatırım CEO’su Murat Dedeoğlu, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

4 sektörde büyüdü

Limak Holding, hangi sektörlerde faaliyet gösteriyor?

Limak 30 yılın üzerinde bir şirket. İnşaat sektörü ile yola çıktı. Ağır alt yapı inşaatı ve sanayi tesisi olarak kurulmuş bir şirket. Geçen 30 yıl içinde dört sektör üzerinde faaliyet gösteriyor. Bu nedenle her zamanki gibi ana şirketimiz Limak İnşaat. Limak, bugün çok büyük ağır alt yapı projelerinde hem Türkiye’de hem de yurtdışında faaliyet göstermekte. İkinci faaliyet alanımız enerji. Bu sektörde iddialıyız. Şu an bütün çaba hirdoelektrik enerjisi üzerine. Bu yönde çıkacak ihaleleri takip ediyoruz. Bir diğer sektörümüz ise turizm. Bence Türkiye’nin en büyük turizm oyuncusuyuz. Bütün oteller kendisine ait olmak üzere Güney’de 4 tane tatil köyümüz var. Ankara ve Kıbrıs’ta butik otellerimiz var. Burada diğerlerinden ilginç bir durum da hem oteli işletiyoruz, hem de sahibiyiz. Gıdada ufak bir girişimimiz oldu. Adana’da konsantre meyve suyu fabrikamız var. Daha çok ihracat yapıyoruz. Bunların yanında bir de alt yapı sektörüne giriyoruz. Burada var olan müteahhit kimliğimizden öte yatırımcı yönümüzü ortaya çıkarmak istedik.

Alt yapı alanındaki ilk projeniz de Sabiha Gökçen Havalimanı değil mi?

Evet. Sabiha Gökçen Projesi, planladığımız alt yapı projesinin ilki.

Ulaştırma projeleri

Alt yapı şirketinizin hedefi nedir?

Ulaştırma. Havalimanı, otoyollar... Otoyollara çok büyük bir global alt yapı oyuncusu ile gireceğiz. Ulaştırmada bir de liman projelerini takip ediyoruz. Hem Türkiye hem de bölge ülkelerde. Alt yapının ulaştırma bacağı bu. Kamu hizmeti bacağında, doğalgaz ve elektrik dağıtım projeleri var. Sabiha Gökçen ilk projemiz. Bunun yanında Asya ve Doğu Avrupa’da takip ettiğimiz projeler var. İnşallah çok yakında bu iyi haberi de vereceğiz.

Limak alt yapısının bu başarısının temelinde çok güçlü bir kadro yatıyor olmalı...

Aynen öyle. Gerek Sabiha Gökçen işletmemiz gerekse diğer sektörlerdeki alt yapımız çok kısa zamanda çok başarılı işler çıkardı.

Yatırıma devam

Sabiha Gökçen Havalimanı’nın işletmesini uzun uğraşlar sonucunda aldınız. Resmi açılış ne zaman yapılacak?

Bu proje oldukça uzun bir onay sürecinden sonra imzalandı. 1 Mayıs’ta işletmeleri devralıyoruz. Buradaki terminalleri, kargo tesislerini, havalimanı akaryakıt dağıtım tesisini ve yer işletmesini de devralacağız. Hemen akabinde Sayın Başbakan’ın katılımıyla 3 Mayıs günü temel atma töreni gerçekleştirilecek. Temel atma töreni Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yarınlarını kurguladığımız ikinci fazın başlangıcı olacak. Bunun dışında ikinci yatırımlar bünyesinde 10 milyon yolcu kapasiteli bir terminal yapacağız. Terminal içerisinde 60 yataklı bir otel, aynı kapsamda 5000 kapasiteli bir otopark yapılacak.

?Doğu?ya yatırım bizim için cazip?

Siz Doğu Anadolu Bölgesi’ne de önemle yatırımlar yaptınız... Buradaki istihdam sorununa önemli ölçüde katkılar sağladınız. Doğu’ya yatırım sürecek mi?

Doğru. Limak Grubu Türkiye’de coğrafi fark gözetmeden rahat yatırım yapan ender gruplardandır. Doğu’ya yatırım istihdama tek çözüm gibi gözüküyor. Direkt yatırım olarak tüm çimento fabrikalarımızı orada kurduk. Yine enerji sektöründe çok büyük yatırımlarımız Doğu’dadır. Dolayısıyla ülkenin istihdam sorunu daha çok olan bölgesine yatırım yapmak bize daha cazip geliyor.

1999 depreminden sonra müteahhitlik mesleği yara aldı. Bu imajın tekrar eski güvenilirliğini kazanması için neler yapılabilir?

İnşaat sektörünün bir kısmının yara aldığı doğrudur. Ama benim kafamda müteahhit kavramında bir yaralanma yok...

Bu düşüncenizin sebebi nedir?

Çünkü, Türk müteahhitlerinin o tarihten sonra yurtiçi ve yurtdışında aldığı işlere bakarsanız çok büyük ve zor kontratların altına girdiğini görürsünüz. Örneğin, Libya şu an yeniden yapılandırılıyor. Bunu oradaki Türk müteahhitler başarıyor. Bence bu konuda bir sıkıntı yok. Çok ilginç bir örnek vereyim size. Londra’da yeni bir terminal açıldı T5 diye... Bagaj sistemlerinde arıza var. Ancak Türkler’in yaptıklarının hepsi çalışıyor. Bu Türk insanın iş bitirme becerisi ve hızından kaynaklanıyor.
We are using cookies at our website to provide a better web site user experience. By continuing with the default settings you will be accepting use of cookies according to our cookie policy .
Allow
Disable
X
X